Meclis Genel Kurulu, geçtiğimiz hafta alkollü ürünlerin satışını düzenleyen bir yasa teklifini kabul ederek yasalaştırdı. Bu yasayla birlikte 22:00 ile 06:00 saatleri arasında perakende alkol satışı yapılamayacak. Yasanın daha birçok ayrıntısı var ama ben Başbakan Erdoğan’ın grup toplantısında sarfettiği bazı sözlere birkaç soru yönelteceğim…
Erdoğan diyor ki: “Biz alkolü kökten yasaklamıyoruz. Biz tercih sunuyoruz, yasaklamıyoruz.” Seçenek sunuyoruz derken Başbakan Erdoğan neyi kastediyor acaba? Alkollü içeceklerin satıldığı işyerleri belki kapatılmıyor ama, satışı düşen işyerlerinin kepengi kapatıp gitmesi yani dükkanına kilit vurması bir seçenek midir?
Başbakan’ın açıklamalarında özellikle dikkat ettiğim bir başka nokta daha var. Erdoğan “alkolik” kelimesini sıkça kullanıyor. Yani alkol alan herkes alkolik, ne kadar alkol aldığına bakılmaksızın. Yanlış anlamışsam beni düzeltin ama, böyle bir genelleme yapmak ne kadar doğrudur? Ayda yılda 1 bira ya da rakı içenle, düzenli olarak içenleri aynı kefeye koymak mantıklı mı? Haftada 1 tane bira içen insan alkolik midir?
Bugünkü konuşmada dikkatimi çeken son ifadelerse şu şekilde: “Aile içi şiddet, boşanma vs. gibi kötülüklerin altından bağımlılık çıkıyor. Zaten kafayı bulduğu zaman bakıyorsun, bir de aşırı gittiyse tekme tokat evde hanımını duman ediyor. Bunlar yaşanan şeyler.”
Fatma Salman ismini bilen ya da hatırlayan var mı? Yoksa ben hatırlatayım. Kendisi geçtiğimiz sene içerisinde eşinden şiddet gördüğü için boşanma davası açan Ak Parti Ağrı milletvekili. Aklıma gelen soruysa şu: Bugün bu cümleleri kuran Başbakan, yaşanan bu olayı da alkole bağlamış mıydı acaba?
Ankara’dan selam ve sevgiler…