AVUCUMUZDA BİR ATEŞ

Adamın biri bir serçe yakalamış. Ateşi yakmış kızartıp yiyecekmiş. Serçe, durumu anlayınca adama, “Bunca koyun, sığır, deve yedin doymadın, diş kovuğunu bile doldurmayacak etimle mi doyacaksın, beni bırakırsan sana üç nasihat söylerim ve ömür boyu onunla hayatını üzene sokarsın” demiş. Adam, “Haydi söyle” deyince, serçe, “Birinci öğüdümü elinde iken söyleyeceğim, sen beni serbest bırakacaksın. İkinci […]

Adamın biri bir serçe yakalamış. Ateşi yakmış kızartıp yiyecekmiş. Serçe, durumu anlayınca adama, “Bunca koyun, sığır, deve yedin doymadın, diş kovuğunu bile doldurmayacak etimle mi doyacaksın, beni bırakırsan sana üç nasihat söylerim ve ömür boyu onunla hayatını üzene sokarsın” demiş.

Adam, “Haydi söyle” deyince, serçe, “Birinci öğüdümü elinde iken söyleyeceğim, sen beni serbest bırakacaksın. İkinci öğüdümü çatıya çıkınca söyleyeceğim. Üçüncü öğüdümü ağacın dalına konunca söyleyeceğim” der ve birinci öğüdünü söyler, “Kim söylerse söylesin olmayacak şeylere inanma” der ve damın üzerine konar ve ikinci öğüdünü söyler, “Geçmişe üzülme. Elinden kaçana, kaçırdığın fırsatlara, yaptıklarına yapamadıklarına üzülme, faydası yok, geçen geçmiştir geri gelmez. Ancak sen bir yanlış yaptın. Benim kursağımda on gram ağırlığında bir inci vardı onu kaybettin. Seni ve sülaleni zengin edecekti” deyince adam saçını başını yolmaya, pişmanlıktan ağlamaya başlar.

Serçeye dönüp üçüncü nasihatin nedir? diye sorar.

Serçe, “Ben sana geçmişe üzülme dedim sen ise olmayan inci için saçını başını yoldun. Ben, ‘olmayacak şeye inanma’ dedim, sen on gramlık serçede on gram inci yalanına inandın. İki nasihatimi tuttun mu ki, üçüncüsünü söyleyeyim” der ve özgürce havada süzülmeye başlar…

Rabbimiz bize Al-i İmran Suresi’nde nasihat değil emir veriyor ve buyuruyor: “118-Ey iman edenler, kendinizden aşağı olanı (kâfirleri) sırdaş edinmeyin. Onlar size kötülük yapmada kusur etmezler. Sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların (size olan) kinleri ağızlarından taşmaktadır. Göğüslerinin gizlediği ise daha büyüktür. Size ayetleri açıkladık eğer akıl ederseniz.

119-İşte siz, onlar sizi sevmezken onları seven ve kitapların hepsine iman edenlersiniz. Onlar size rastladıklarında `İman ettik’ derler. Yalnız kalınca da size olan kinlerinden parmaklarının uçlarını ısırırlar. De ki: `Kininizle geberin’ şüphesiz Allah göğüslerdeki özü hakkıyla bilir. Size bir iyilik dokunsa onları tasalandırır. Size bir kötülük dokunsa onunla neşelenirler. Eğer sabreder ve sakınırsanız onların hilesi hiçbir şeyle size zarar veremez. Şüphesiz Allah yaptıklarını kuşatmıştır.”

Bu konuda Nisa 144, Maide 51, Maide 57,Tevbe 23, Nahl 51, Mümtehıne 1 numaralı ayetleri meal veya tefsirinden bir okuyuverin. Evinizde yoksa bir tane “Şifa Tefsiri” edinin.

Eğer Allah’ın bu emri ve nasihatini tutmazsak Hazreti Abdullah bin Ömer’in dediği gibi “serçe kuşu gibi titrek imanımız” kalbimizden uçuverir de son pişmanlık fayda vermez.

Ispartamızda son günlerde Belediye Başkan adaylarında,rastgele düşünmden,ölçü almadan tartışmalar olmaktadır. Hiçbir Ispartalı vatandaş ağzından Kaliteli insan,Örnek insan şeklinde bir aday arıyoruz sözünü duymadım.Başımıza gelenler insan krizi yüzündendir. Ekonomik krizin kökünde işte bu yatmaktadır.Kaliteli insan olarak düşünmüyorlar.A parti,B parti C parti o bizim adamımız değil o bunun adamı şunun adamı ,filan yerden geldi ,ithaldir,Ispartalı değildir gibi sözlerle insanoğlu kendini avutuyor…

Gönlümüz isterki azınlıkta bile olsa kaliteli insanı,doğru insanı bir kişi bile olsa destekleyelim. Anadolu Gençlik Derneğinin lokalinde otururken duvardaki şu levhalar dikkatimi çekti “Milli ve Manevi Değerlere bağlı bir gençlik…” , “Bizim en önde yürüyen bayrağımız Sevgi ve Kardeşlik bayrağıdır…” ve “İnsanların hayırlısı insanlığa faydalı olandır…” işte bu sözlerle Yola çıkmış olan yiğidin harman olduğu yerde yetişen Süleyman ÇAKAN Isparta Belediy Başkan Adayı olarak hemşehrilerinin huzuruna geliyor.

Onunla ilgilenecek misiniz?

Onu tanıyacak mısınız?

Exit mobile version