Başbakan Erdoğan bugünkü il başkanları toplantısında, önceki konuşmalarına nazaran daha hafif bir konuşma yaptı. Bu konuşmasında benim dikkatimi çeken bir nokta var. O da Bahçeli’ye sarfettiği sözleri…

Ne dedi Başbakan: “MHP Genel Başkanı’nın sözlerine cevap vermeyeceğim. Kendisi sanal bir alem oluşturmuş orada yaşıyor. Kardeşliğe ilişkin tek bir cümle söylemiyor. MHP Genel Başkanı böyle konuşmaya devam ederse kendisini muhatap almayacağız.”

Peki bu sözleri neden söyledi: İmralı’da terörist başıyla yürütülen görüşmelere Bahçeli tepki koyduğu, görüşmeleri eleştirdiği için.

Çok detaya girmeden, geçmişten bir hatırlatmayla yarını öngörelim. Tarih 21 Ekim 2012. Başbakan diyor ki: “Teröristlerle kucaklaşanlarla bizim konuşacak hiçbir şeyimiz yoktur. Biz demokratik ortamda her şeyi çok açık net herkesle konuştuk, konuşuyoruz ve asla kapımız o insanlara kapalı değildir. Yeter ki terörle irtibatını kessin, yeter ki bu konuda samimi olsun. Fakat, bölücü terör örgütünün parlamentodaki uzantısı, bir defa söz sahibi de değildir, yetki sahibi de değildir. Onlar sadece şu anda maşadırlar.”

Sonra ne oldu: İmralı’ya ilk kez siyasi bir heyet gitti, önümüzdeki günlerde ikinci heyetin ziyareti planlanıyor. BDP ile Başbakan’ın sert atışmalarının yerindeyse yeller esiyor. Hava güllük gülistanlık… Aradan sadece birkaç ay geçmişken ne oldu da o sözlerden bugüne gelindi, orası ayrı bir muamma.

Başbakan’ın bugünkü konuşmasına geri dönersek, “MHP’yi ve Bahçeli’yi muhatap almayacağız” sözlerine ne kadar inanmalı? Erdoğan birkaç ay sonra, Bahçeli’nin kapısını çalar mı? Muhtemelen Anayasa için ilk gideceği yer, MHP olacaktır. Yani önümüzdeki günlerde bu sözler de unutulacaktır. Zaten siyasetin temeli bu değil mi? Önce söyle, sonra unut ve inkar et…

Ankara’dan selam ve sevgiler…