İşte Balaban’ın İl Milliği Eğitim Müdürlüğü önünde yaptığı açıklama ;
İktidarın çıkardığı kanun doğrultusunda okul idarecilerinin yeniden görevlendirilebilmeleri için puanlama sonuçları dün ilan edildi. Buna göre İlimizde 138 okul müdürü değerlendirmeye tabi tutulmuş bunlardan 58’i 75 ve üzeri puan almış, geriye kalan 80 okul müdürü atanabilmek için yeterli puanı alamamıştır. Türk Eğitim-Sen üyesi 23 okul müdüründen sadece 4’ü değerlendirmede yeterli puanı alabilmiştir.
Değerlendirme sonuçlarına göre; torpili olan, iktidara yakın duran, malum sendikaya üye olan okul yöneticilerine yüksek puan verilmiştir. Öğretmen, okul aile birliği başkan ve başkan yardımcısı, öğrenci değerlendirmesinden tam puan ya da yüksek puan alan okul yöneticilerinin büyük bir kısmı her ne hikmetse Milli Eğitim Müdürü ve Milli Eğitim Şube müdürlerinden çok düşük puanlar almıştır. Bunun tersi de yaşanmış, mesai arkadaşlarından düşük puanlar alanlara da- şayet yandaş ise- Milli Eğitim Müdürü ve Milli Eğitim Şube müdürleri tarafından yüksek puanlar verilmiş, bu kişilerin 75 puan almaları sağlanarak, görev süreleri uzatılmıştır.
Tecrübesi, bilgisi, becerisi, başarısı kamuoyunca da bilinen sendikamız üyesi yöneticilerin görevine son verilmiştir. Bu durum eğitimde büyük infiale, kutuplaşmalara, çatışmalara yol açacaktır. Okul yöneticiliği koltuğunda artık hak eden değil; torpili olan, kişisel ilişkilerini kullanan, siyasi ve ideolojik davrananlar oturacaktır.
İlân edilen puanlardan şu ana kadar görülen; Türk Eğitim-Sen’li olarak kalma yürekliliğini gösterebilen, ülke sevdalıları elenmiş, insanlık dışı, adaletsiz, zalimlik, adam kayırmacılık son noktasına varmış, kul hakkı yeminin en büyük örneği sergilenmiştir. Allah’tan, Peygamber’den, dinden, imandan bahseden bu din bezirgânları; vicdansızlığı, kul hakkı yemeyi son noktasına getirmiştir.
Allah’ın, Peygamber’in ve dinin emirleri yerine sahiplerinin emirlerini uygulayan bazı cüretkârlar tetikçilik yapmışlardır.
Firavun’da bir zamanlar azmış, insanlara; “Ben sizin Rabbinizim. Sizi ben yarattım” demişti. Ve bir gün bir sinek onun gebermesine sebep olmuştur.
Ey sahibinin sesi olanlar,
Cenab-ı Allah hem bu dünyada hem de ahirette yaptığınız bu adaletsizliğin cezasını verecektir. Yaptığınız bu zulümler yanınıza kâr kalmayacak, o gün geldiğinde, sesi olduğunuz sahipleriniz de size sahip çıkmayacaktır.
Bugün Türkiye genelinde tüm camilerde “Hayâ Hayattır” konulu hutbe okunacaktır.
Hayasızlığın; kötülüğün, kokuşmanın, tembelliğin ve miskinliğin kaynağı olduğundan bahisle hayâ üzerine bina edilmeyen bir eğitim ve anlayışın bugünün insanına egemen olma sürecinde olduğu belirtilmektedir.
Cuma hutbesinin konusu tam da günümüzle örtüşmektedir. Bugün ülke genelinde hayasızlık almış başını gitmektedir.
Bugün Milli Eğitim Müdürlüğünün internet sitesinde de görüleceği gibi ülke genelinde ilk üç te yer alan bir kurumun müdürüne 46 puan takdir etmek hangi mantığın ürünü ve hangi hayâ duygusu ile örtüşmektedir.
Son derece başarılı çalışmaları olan, birçok okul müdürüne komik puanlar verilmiştir. Başarı ve sadakatle işine sarılmış bir çok adam gibi adamla, adeta dalga geçilmiş ve tüm emek ve alın terleri bir kalemde silinmiştir.
Biraz insanda hayâ olur. Bu değerlendirmeyi yapanlara buradan EDEB YÂ-HÛ demekten kendimizi alamıyoruz.
Bu tetikçilere, bunlara yol açanlara, olanı biteni seyredenlere, kirli tezgahın bilerek parçası olanlara, kısaca en tepedekinden, en alttakine kadar, hak, hukuk, kul hakkı vb. ulvi kıymetler adına hiçbir şey demiyorum, bunlar bu kıymetlerden vazgeçeli yıllar oldu, ama hepsine diyorum ki, “Yüreğimizden geçenler topunuza yeter!
Şu iyi bilinsin ki meydan boş değildir. Türk Eğitim- Sen bu haksızlığın hesabını yapanlardan soracaktır. Mağdur olan bütün Yöneticilere ve Eğitim Çalışanlarına bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü destek sağlanacaktır. Adalet er ya da geç tecelli edecektir. Herkes yaptığının bedelini ödeyecektir.