Muhterem erbab-ı hem kalemler ve gönül dostlarım! Mazisinden bihaber olanlar atisindehepten heder olurlar ve buna Hazreti Âdem (a.s) bu güne kadar devreden zamanın okunabilen sahifeleri şehadet etmektedir.
Uçak bilinmezken İstanbulda uçan (yanlış hatırlamıyorsam) Müslüman fert hazerfan efendi idi, Gemiyi karada yürüten Hadisle müjdelenen Fatih Hazretleri ve daha buna benzer nice buluşların sahibi olan ceddimizi, ecnebi sevdasıyla onların piyonları Her buluşu onlardan onların oyunu ile bilerek bizede kabul ettirmek için. Bir yüce milleti bir gecede ümmi vaziyete düşürüp. Düzme, çakma kahramanlar icadedip maalesef akılları dumura uğratmağa azmi cemettiler. Ne yazık ki korkuyu hakim kılarak başarı da sağladılar. Atalar der ki: “Okumayan hayvandır” Şimdi bu sözü hakaret olarak anlıyanlar oluyor tabiiki cübbeli yobaz takımından- Avama bir şey denmez de demem de- Halbu ki: manayı mevhumu gayet açık. Hayvanların aklı yok, aklı olmadığı için okumak diye bir mesuliyeti de yok. Elbetteki okumayan hayvandır, Okuyan ise akıl sahibi olan insandır. Şimdi geçmişte 1000 yıllık serüvenin çakma kahramanlarının yediği ekmeğe küfrettikleri şu meşum günde. Hafıza tazelemesi yapmağa dolayısiyle hangi şeyin eli hangi neyin cebinde idi gömek için bir seyahat edelim. Şunun bilinmesi lâzımdır ki:
Sandık ki: pişince yedirecekler,
Allah razı olsun, dedirecekler,
Meğer balyoz yemek imiş gerçekler.
Cacık denen gıcık çıktı, be çukur.
Alçaklık da bir irtifa olduğu için, ancak çukur olmalarından dolayı özellikleri olan bu tabirleriyle iltifat ettim. Selân ve düa ile.
YORUMLAR