Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Adnan Taşar

LASTİK AYAKKABILAR

Onu Ermenek’te kömür madenini su basması sonucu mahsur kalan maden işçisinin babası olarak tanıdık. Oğlunun başına geleni haber vermek için evlerine gittiklerinde karısı ‘’ama oğlum yüzme bilmezdi ki’ ’kendisi ise ‘’oğlum maden de mi kaldı? Doğru söyleyin öldü mü?’’ Sözleriyle akıllarımıza kazındı. Onların yüzünde acı çekmeye alışmış, ama aşırı davranışlarının olmadığı teslimiyet içinde gördük. Ancak kameralar böyle davranışlara alışkın değildi. Reyting canavarı ağlayan, haykıraninsanlar, devlet görevlilerine hakaret ederek hesap soran vatandaşlar istiyordu.
Sonra kameralar amcamızın ayakkabılarının fark etti.

Eskiden beri köylerde ucuz ve rahat olduğu için tercih edilen siyah lastik ayakkabılar giyiyordu ama yer yer eskimiş ve yırtılmıştı. TV’ler günlerce bu parçalanmış ayakkabıları ve sahibini gösterdi. Asgari ücret alan bir insanın nasıl yerin 400 metre altına inebildiğini, zifiri karanlıkta karınca gibi çalışmasını anlayamayan beyinler bu defa yırtık ayakkabı giyen ancak isyan etmeyen insanımızı dillerine doladılar. Yayınlarının o insanları ne kadar kırdığını düşünemeyen, Anadolu’dan ve Anadolu insanından uzaklaşmış bu insanlar adeta bir yabancı gazeteci gibi düşündü ve davrandılar. Bu yayınlarından sonra tekrar aynı eve gittiklerinde bu defa amcamıyeni ayakkabılarıyla görüp nedenini sorduklarında ‘’vali göndermiş, giymemek olmaz’’ diye cevap veriyordu.

Anadolu’da insanların evine haber yapmaya bile gitsen eli boş gitmemeyi, evin bir eksiğini görünce de usulca hediye etmeyi öğrenmelisiniz. Ama haber yapmaya diye evine gidip, gördüğün eksiklerini millete reklam yaparsanız (briket evde oturuyor, elektrikleri yokmuş, ayakkabıları delik, terliği parçalanmış, halısı yanmış gibi)etik davranmamış, hatta bence o insanlara ihanet etmiş olursunuz. Haberciliğinizi insanların onuruyla oynamadan uluslararası normlara göre yaparsınız, eğer ihtiyaç varsa sonra da halkın görüşlerine tercüman olarak ‘’yardım kampanyası’’ açarsınız. Böylece insanlarımızın gönüllerinden kopup gelenlerle eksikleri tamamlanırsa hem seyircilerinizi olaya dahil olmasını sağlamış (ki bu birlik ve beraberlik duygularını da pekiştirir), hemde haber yaptığınız kişileri kırmamış olursunuz.

Ezilen, horlanan, hatta afete uğramış insanlarımızın yanında olmayı, onları kırmadan yardım etmemiz dileğiyle…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER