Bizi bu günlere, Mübarek Ramazan’a ulaştırdığı ve bizi Hazreti Muhammed sallallahü aleyhi vesellemin ümmetimden eylediği için Allah celle celalühüyye hamd ediyoruz. O’nu zikrederek söze başlamak istiyoruz. Allah’ın Yüce Habibi olan Yüce Peygamberimiz Hazreti Muhammed aleyhis selamı salât ve selamla anarak yazımıza başlamak istiyoruz…

Konumuz ilmî gerçekler ve Hadis- i Şerifler çerçevesinde Hazreti Muhammed’i tanımak ve onun örnek hayatından alacağımız dersleri ortaya koymaktır.

Yüce Peygamberimizin Ramazanla ilgili görüşlerinin altını çizmektir. Diğer ibadetlerde olduğu gibi Hazreti Muhammed sallallahü aleyhi vesellemi örnek almamız gerekmektedir.

Çünkü:

İslam dünyası ve insanlık âlemi kendisine uyulacak örnek şahsiyetleri unutmuş olması veya bu konuya gereği kadar eğilmemesi yönüyle büyük bir bunalım içerisine düşmekte ve bunun için ister, istemez; Kuran- ı Kerim’den ve sünnet çizgisinden dışarıya çıkmaktadır.

Böylece hem bu dünyasını, hem de âhiretini karartmaktadır…

* * * * * *
Mübarek Ramazan ayında bu hoş olmayan duruma son vermemiz gerekir. Taklidî imandan kurtulup tahkiki imana kavuşmamız gerekir. Onun için bu fırsatı kaçırmamamız ve mübarek Ramazan ayını çok iyi değerlendirmemiz lazımdır.

İyi bir Müslüman olarak Sevgili ve Yüce Peygamberimizin ilmî değerini, hadislerini, insanımıza ve insanlık âlemine sunduğu mesajları iyi öğrenmemiz ve bilmemiz gerekir.

Bilhassa hadisleri bir kültür kaynağı olmaktan çok iman ve hidayet kaynağı olarak bilmemiz gerekir. Çünkü hadislerin çoğu Yüce kitabımızdaki sure veya ayetlerin telmih yönüyle bize hatırlatılması durumundadır. Kuran ve sünnet ilmin ve irfanın kaynağı olarak karşımıza çıkmaktadır. İslam’ın bu kaynaklarına gerektiği zaman icma ve kıyas eklenmektedir.

Yüce Peygamberimiz bize Ramazan ve oruç konusunda uyarıcı sözler söylemektedir, Biz bunları inşallah bir başka yazımızda değerlendirmek niyetindeyiz.

Bütün bunlar bize hak ve hakikat çizgisinde yürümemiz gereken yolu ve âlemlere rahmet olarak gönderilen Hazreti Muhammed sallallahü aleyhi vesellemi örnek almamızı ve samimi olmamızı gerektirmektedir. Bütün bunlar yaşanmayan davanın kazanılmayacağına işaret etmektedir…
Bakın Yüce Peygamberimiz ne diyor:

” Sizden kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Ona da gücü yetmezse, kalbiyle değiştirsin. Bu ise imanın en zayıf halidir. ” 2

________________________________________

1-) Hadis-i Şerif, Tirmizi, İbn-i Mace, Müslim
2- Hadis-i Şerif, İman: 20