“Ey kardeş! Sen, fikirden ibâretsin, ondan başka sen de olan, kemik ve sinirdir. Eğer düşüncen gül ise, sen bir gül bağçesisin. Diken düşünüyorsan, cehennem odu nusun.” (Mevlânâ. VI/98)
MAZLUMUN BEDDÜASI..
Veheb İbni Selâm (r.a) der ki: Zorbanın birisi köşk yapar, etrafına bir sur çeker. Bu arada yaşlı bir kadın gelerek köşkün yakınına barınabileceği bir küçük kulübe yapar. Bir gün zorba atına binerek gelir, köşkün çevresi ni gezer. Bu arada yaşlı kadının kulübesi gözüne ilişir, “ Bu kimindir”diye sorar. Kendisine kulübenin yaşlı ve yok sul bir kadının barınağı olduğu söylenir.Zorbanın emri ile kulübe derhal yıkılır, kadın gelince kulübesinin yıkıldı ğını görür,”kulübemi kim yıktı” diye sorar.Kendisine,”Kr al onu görünce yıktırdı” diye cevap verilir.Bunun üzerine kadın başını göğe kaldırarak der ki:
“Yâ Rabbi! Ben burada yoktum, peki sen neredeydin?
Bunun üzerine yüce Allah cebraiyl’e köşkün altını üstüne getirmesini emreder, Cebraiyl’de aldığı emri derhal yerine getirir.
Derler ki:Bermekilerin ileri gelenlerinden biri, oğlu ile birlikte zindana atuılınca oğul babaya, “Babacığım, onca saltanattan sonra zincire vurulduk, zindana atıldık” der. Babası oğluna, “Yavrum, mazlumun beddüası geceleri yürüdü, biz farkında olmadık ama Allah’ın gözünden kaçmadı” der.
“Müslüman bir kişiye, yalnız kalıp günahlarını hatır lıyacağı ve onlardan Allah’ü Teâlâ’ya istiğfar edeceği yer leri bulması (lâzım ve)lâyıktır.” (Hadis-i Şerif Beyhaki, Şuabü’l-İmân)
BİRDEN BİRR’E
Yarım elma, gönül almak demişler.
İtirazsız ehli gönül yemişler.
Ramezânda ışıldayan gümüşler,
Muharremde değerlenen madenin.
İyot olup etrafında pervâve,
Yansız, katederken böyle merhâle.
Ebed müddet mefkûedir, bu hâle,
Düşenin, hurisi bekler cennette.
İpek gibi gönül hazzı vahdette.
“Kim rızkının genişletilmesini ve ömrünün uzatılması nı isterse, (akrabalarına) sıla-i rahimde bulunsun”(Hadis i Şerif Müttefekûn Aleyh)
“Bir kimsenin, (din) kardeşine üç günden fazla küskün kalması helâl olmaz.” (H.Ş. MÜttefekûn Aleyh)